Hayrettin Paşa diyor ki:
''... Bi-izni hudâ ve Mucizât-ı Mustafa'ya güvenerek, Cezayir'den çıktık.
- Kandesin (nerdesin) Andrea dorya!...
deyip, 40 pâre yelken ile Deryâya açıldık.
Kâfir yakasını bordaya alıp giderdik. Ol geceü rüyâ aleminde:
(- Aradığın mel'un, Şirşel taraflarındandır...) dediler.
Uyanıp, yüzümü yerlere sürdüp. Çok dualar ettim.
- Tevekkeltü ÂL-ALLAH
deyip, Şirşel tarafına açıldık...
Rüzgârda değişip, yıldız- karayele vurdu.
Bi-izni Hudâ ve Mucizât-ı Mustafa gerçekleşti. Kâfir teknelerine yetiştik. Demir kesip, henüz yelkene binmişler...
Sultan Selim hazretlerinin yâdigarı Yeşil Sancak ile Al Filândırayı diktik. Yedi pâre top patlattık.
Küffar tekneleri tortop oldular. Meğer içlerinde, ağır yürüyen Pengerler varmış. Onların içindeki yandaşlarını almak için toplanmışlar.
Bizim gâzilere iyice şevk geldi. Yalın kılıç Çektirilere (düşman gemilerine) tırmandılar.
Hakkın yardımı ile cümlesini ele geçirdik. 1.700 esirin 700'ünü Şirşellilere bağışladık. Onlar da ziyade memnun oldular.
Kâfir teknelerinden 2.200 Müslüman forsa çıktı. Bu derdmenleri, demirlerinden kurtartık. Bin küffar teknesi alsak, bu kadar sevinmezdik...
Asıl aradığım Andrea Dorya idi. Meğer ona bir hain:
- Burası yılan, çıyan yeridir!... demiş.
Büyük donanma ile geldiğimizi haber vermiş. Andrea Dorya'nın eli ayağı, çıfıt sıtmasına tutuşmuş! Korkularından balta üşürüp, demirlerini kesmişler. firar eylemişler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder