13 Ekim 2012 Cumartesi

Bostancı Ocağı

Bostancı OcağıSaray içinde idam edilmesi gereken yüksek rütbeli kimseler, BOSTANCIBAŞI'ya teslim edilirdi.
sürgün edilecek Veziriâzâmlar da, O'nun haberini beklerlerdi.
Der-Seadet ve Edirne Saraylarında, iki ayrı BOSTANCI OCAĞI vardı. Bursa, Manisa, Amasya, Trabzon gibi veliaht ve Şehzâde Saraylarında da BOSTANCILAR mevcuttu.
20 Bölük olan Has BOSTANCILAR'ın asıl görevi, Saray Has Bahçesini tanzim, korumak ve kollamaktı. Kendi aralarına,  dışardan hiç kimseyi almazlardı. Hatta Edirne Bostancılarını bile kabul etmezlerdi.
Acemi Oğlanları, bir çok test ve imtihandan sonra OCAĞA kabul edilirdi. Fevkalade itina ile yetiştirilirdi. En itimatlıları, 9 bölüğe ayrılırdı... Dokuzuncudan sonra, Bostancı Kethüdâlığına kadar terfi ederlerdi.
Ocaktaki acemilerin bir kısmı, kabiliyetlerine göre Yalı Köşkü, Alay Köşkü, Sepetçiler Kasrı, Balıkhâne, Kayıkhâne, Kuşhâne, Gülhâne, İncili Köşk, Soğuk Çeşme gibi ocaklarda hizmet görürlerdi.
Ocak dışına terfi ederlerse, Yeniçeri, Hassa Süvarisi veya Tersane hizmetlerine geçerlerdi.
Ocaktan yetişerek önce BOSTANCIBAŞI, sonra vezir ve Kaptânı deryâ olan BOSTANCIBAŞI (Deli) ABDULLAH PAŞA, çok kısa zamanda Veziriâzâmlığa yükselmiştir. Padişah II. Mahmud'un bu ünlü Sadrıâzâmı, İstanbul Çengelköyünde bir de Câmi yaptırmıştır.
Yeniçeriliğin kaldırılıp, daha modern teşkilatlar kurulurken bile, Bostancılar feda edilememiştir. En seçme 1500 BOSTANCI ile, (Asâkiri Hassa) Muhafız alayı teşkil edilmiştir.
Devleti Aliyye Saraylarının şeref ve haysiyyeti, bostancılara mevdü (emânet edilmiş) idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder