13 Ekim 2012 Cumartesi

Bimârhane Tırmarhane

Bimârhane Tırmarhane
Bilindiği veçhile, aklı olmayan ''mükellef'' sayılmaz. Ancak, bu zavallıların da bakıma, ihtimama muhtaç oldukları şüphesiz. Cenâb'ı Hakkın verdiği can emânetini geri alıncaya kadar, onlara da itina şarttır.
İşte bu sebeple, İslâmiyet ve Türkler, tecennun eden her fert için, aynı dikkat ve ihtimamın gösterildiği müesseseler kurmuşlardır. Mâristan, Bimâristan, Timârhane gibi Darüşşifâlar, büyük vakıflar tarafından tesis ve idame edilmişlerdir.
Kayseri'de Gevher Nesibe sultan'ın vasiyyeti üzerine kurulan Şifâiye de, ruh hastaları özel olarak tedavi edilirdi. Yıl 1206.
Bursa'da Yıldırım Gâzi tarafından 1399'da yaptırılan Dârüşşifa'da akıl ve sinir hastalarına büyük ihtimam göstermiştir.
Edirne'de 1484 yılında, Bayezid'i Veli'nin inşa ettirdiği Dârüssıhha da, akıl ve sinir hastalarına büyük ihtimam göstermiştir.
Dersaadet'te cennetmekân Fatih sultan Mehmed Hânın ihya ettiği Bimaristan'da bu tip hastalar, daha ziyade ''telkin'' yolu ile iyileştirilmeye çalışılırdı.
İstanbul Aksaray'da Haseki Sultan Külliyesi'nin Bimârhanesi 1539, Süleymaniye külliyesine bağlı Bimârhane ise 1556 yıllarında açılmışlardır. Toptaşı'ndaki Atik Valide, Timârhanesi, Üsküdar'da 1583 yılında üçüncü Murad'ın annesi tarafından vakfedilmiştir.
Cenâb-ı Hak, cümlesine rahmet eylesin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder